Page 13 - 250. sayı Haziran 2015

ODTÜLÜ’LERBÜLTENİ
DERNEKTEN ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

Bugün Orta Doğu Teknik Üniversitesi dünyada ilk 100’e giri-
yor. Mezunlar her zaman çok iyi işler yaptılar. Kurdaş derdi ki,
Türkiye’de 1. sanayi devrimini Atatürk başlattı, ikinci sanayi ham-
lesini Orta Doğu mezunları yaptı. Çünkü gerçekten üniversiteden
mezun olan mühendisler, artı idari ilimler, mimarlar önemli yerlere
geldiler. Dernek olarak o dönem tektik. Sonra diğer illerde de me-
zunlar derneklerini kurdular. Hepsi mükemmel bir ahenk içinde
sevgi dolu, kavgasız, gürültüsüz, çok güzeldi. Dernek olarak istedik
ki, toplumda bir yerimiz olsun, üniversite ile ilişkilerimiz iyi olsun,
sorunlarına duyarlı olalım, her zaman destekleyelim. İleride umarım
çok daha büyük katkılar olur. Toplumda saygıdeğer bir yeri oldu
ODTÜ Mezunları Derneği’nin, onu da mezunlarına borçluyuz. En
temel şey mezunların kalitesidir. Mezunlarınıza güveniyorsanız, on-
ları yöneten dernek de iftihar edilecek durumda olur. Hele buranın
yapılması, ki aşağı yukarı 3 milyon doların üzerinde bir maliyeti
oldu, yine mezunlarımızın katkılarıyla oldu.

- Derneğimizin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bugün iftihar edecek noktaya geldik. Üyeler burada güzel vakit ge-
çiriyorlar, yemek yiyorlar, müzik dinliyorlar ama onun dışında çok
ciddi çalışmalar var. Toplumsal sorunlara eğilen enerji, kültür, sine-
ma, edebiyat, arkeoloji alanlarında çalışmalar var. Önemli katkılar
yapılıyor ve devamlılığı sağlanıyor. Dergimiz, belki de Türkiye’deki
en kaliteli dergi. Şu andaki durumdan iftihar ediyorum. Kişiler de-
ğişebilir, ama her gelen sahip çıkıyor, önemli olan budur. Ben ge-
lişmelerden memnunum. Bunun böyle devam etmesini istiyorum.
Üniversitemizin her türlü sorununa bazen çok büyük sıkıntılara
girerek destek veriyor. Bence bir dernek olarak görevini yerine
getiriyor.

- Dernekte ilki başardık dediğiniz çalışmalarınız neler
oldu?
- Aklımızdaki, bütün mezunlarımızı bir araya getirmek, onların önce-
likle sosyal açıdan dayanışmasını ve beraberliğini sağlamaktı. Sanı-
yorum onu başardık.
- Şu da çok ilginçtir, hiç unutmam dediğiniz hikayeleri-
niz oldu mu?
- Talebeyken Kurdaş’la, Feyzioğlu’yla oturup dertleşirdik. Talebe Bir-
liği’ndeydim ben o zamanlar. Bizim üniversitede 1960’lara kadar
Amerikalı rektörler vardı. 1960’tan sonra ilk rektörümüz Feyzioğlu
oldu. Feyzioğlu’na “Hocam, siz üniversiteden ayrılmak zorunda kal-
dınız, “nabza göre şerbet vermeyin” sözünden dolayı uzaklaştırıldı-
ğınızı biliyoruz” dedim. “Aslında başka bir sözden dolayı uzaklaştı-
rıldım, Demirci Efe’nin bir lafı vardır, bir ülke ya ilimle, ya zulümle
idare edilir. İlmin olmadığı yerde zulüm vardır” dedi. Sonra Seha
Meray geldi. İlk boykotu ona karşı yapmış olduk. Not uygulaması
ile ilgiliydi. Sonra Kurdaş geldi. Amerikalılar gelip bakmışlar, “Mi-
mari konuda durum felaket, önce mimarlık kuracaksınız” demişler.
- Dernek size neler kattı?
- Dernekten hiçbir şey beklemedik, ama bize yeni dostlar ve sosyal
dayanışma kazandırdı. Birlik, beraberlik, dostluk dayanışma önem-
liydi bizim için. Talebe Birliği’nin de mezun derneğinin de temel
mantığı bu: dayanışmayı sağlamak, yaşadığın toplumun temel so-
runlarına duyarlı olup çözüme katkı verebilmek. Bunu da veriyor
burası. ODTÜ her zaman toplum sorunlarına duyarlı ve bunun için
mücadele veren bir üniversite olmuştur. Bugün de öyle. Bu başarıy-
la iftihar etmek lazım.

11
SAYI 250