Ay: Ağustos 2019

  • 30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun!

    “Düşman üç saatlik yerdedir

    ve Hıdırlık Tepesi olmasa,

    Afyonkarahisar şehrinin ışıkları gözükecek…

    Kuzeydoğuda Güzelim Dağları

    ve dağlarda tek

    tek ateşler yanıyor…”

    Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının emperyalizme karşı, bir ulusu ayağa kaldırıp kazandığı ve tüm ezilen uluslara örnek olduğu bir zaferdir 30 Ağustos zaferi… Zaferimiz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun başlangıcı olan Bayramımız kutlu olsun.

    Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.

    Yaşasın tam bağımsız Türkiye mücadelesi…

  • Ankaralı Kadınlar: “Ölmek İstemiyoruz”

    Ankaralı kadınlar Emine Bulut’un eski eşi tarafından öldürülmesini ve kadın cinayetlerini protesto etmek amacıyla dün (23 Ağustos 2019) 19.00’da Kuğulu Park’ta buluştu.

    Ankara Kadın Platformu’nun çağrısı ile toplanan kadınların ellerinde, Emine Bulut’un kulaklarımızdan gitmeyen “Ölmek İstemiyorum” feryadına istinaden “Ölmek İstemiyoruz” yazılı dövizler vardı. Basın açıklamasının okunmasının ardından kadınlar; “Emine Bulut İsyanımızdır”, “Kadın, Yaşam, Özgürlük”, “Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz”, “Hiç Kimsenin Namusu Olmayacağız” gibi sloganlar eşliğinde oturma eylemine başladı. Oturma eyleminin ardından sona eren toplanmadan geriye kadınların öfkesi ve isyanı kaldı.

    Ankara Kadın Platformu’nun basına ve kamuoyuna okuduğu açıklamasının tam metni:

    Emine BULUT’un çığlıkları kulaklarımızda sabahtan beri. ‘Ölmek istemiyorum’ diyen sesi bizi buraya getiren, ülkenin dört bir yanında aynı bizim yaptığımız gibi kadınları sokağa döken. Bir kız kardeşimizi daha aramızdan aldılar. Bir kız kardeşimiz daha boşandığı kocası tarafından öldürüldü.

    Öfkeliyiz, kızgınız, üzgünüz. Emine’nin ölümüne neden olanları bildiğimiz için ama en çok. Kadınların şiddete uğradığı, cinayetlerin hiç hız kesmediği bu ülkede, kadınlara ısrarla boşanmayacaksınız denildiği için öldürüldü. Dünyanın en normal şeylerinden biri olan boşanmak bu ülkede aile üzerinden inşa edilen politikalar nedeniyle adeta suçmuş gibi konuşuluyor.

    Boşanan kadınları sapkın hayatlar yaşamakla suçlayan, boşanmaları ne pahasına engellemek için Meclis’te komisyonlar kuran, aileleri parçalatmayacağız diye dört bir yerden açıklamalar yaptıran, nafakayı kaldırmak için yasa hazırlıkları yapan, şiddete ilişkin koruma kararları almamızı sağlayan 6284 sayılı yasayı kaldırmak isteyen, İstanbul Sözleşmesi’nden devletin imzasını çekmesi için uğraşan siyasal iktidar Emine BULUT’un ölümünün sorumlusudur.

    Şiddeti hayatlarımızın ayrılmaz bir parçası yapıp, şiddet dilini ve erkekliği her açıdan güçlendirenler suçludur. Cani eski koca, sinirli adam laflarına karnımız tok. Bu ne münferit bir cinayettir ne de sadece erkeğe verilecek ceza üzerinden konuşulacak bir meseledir.

    Hayatlarımızı şiddet cenderesine, aileye sıkıştıran, bütün politikasını bu erkek egemen kurguyla yapan siyasal iktidar ülkedeki bütün kadınlara hesap vermelidir. Devlet cenahından yapılan açıklamaların hiç birini bu nedenle kabul etmediğimizi, ciddiye almadığımızı buradan söylemek isteriz.

    On sekiz yıllık AKP iktidarı biz kadınlar için içinde güvenle yaşayabileceğimiz bir ülke bırakmadı. Şiddet yaşamın kendisi haline getirilirken uygulanan muhafazakar politikalar kadınlara eşitliğin olmadığı bir ortam sundu. Bizzat Cumhurbaşkanı tarafından sürekli söylenen eşit olmadığımıza dair vurgu, bizlere şiddet, taciz, tecavüz, yoksulluk ve ölüm olarak döndü.

    Bir devletin kadınları ısrarla sıkıştırdığı şiddet cenderesinin sonuçları bunlar. Kadınları korumayan, uğradığı ya da uğrayabileceği şiddetle onları baş başa bırakan, hatta ve belki de daha önemlisi şiddeti bizzat yaratan ve körükleyen sisteminiz öldürdü Emine’yi.

    O yüzden şimdi siyasal iktidarın bütün temsilcileri susun. Tek bir kelime bile etmeyin. Söyleyeceklerinizi  biliyoruz ve artık duymak istemiyoruz.

    Bugün Emine’nin, kız kardeşimizin yasını tutacağız. Ama susmayacağız. Tıpkı daha önce yaptığımız gibi diğer kadın cinayetlerinde olduğu gibi…

    Emine’nin ‘ölmek istemiyorum’ diyen çığlıkları kulaklarımızda, yaşam hakkımızı savunacağız. Nafaka ile ilgili değişiklik yapmanıza izin vermeyeceğiz, 6284 sayılı Yasaya dokunamayacaksınız, İstanbul Sözleşmesinden çekilmenize engel olacağız. Aile içinde çizdiğiniz o sınırda yaşamayı kabul etmeyeceğiz.

     

  • #ÖLMEKİSTEMİYORUZ

    Bugün 19.00’da Kuğulu Park’ta #ölmekistemiyoruz #birkişidahaeksilmeyeceğiz #artıkyeter demek için buluşuyoruz!

    #kadınlarbirarada

    #kadınlarisyanda

    #kadınlarsokakta

  • Demokrasiyi Savunmaya Devam Edeceğiz

    İktidar, bütün yönetimlerde; muhalefet, sadece demokrasilerde vardır…

    “Milli İrade, Demokrasi” söylemlerini ağzından düşürmeyen iktidarın, her fırsatta muhalefeti sindirmeye, yok etmeye çalıştığını, ibretle izliyoruz.

    Demokrasinin gereği olarak yapılan seçim sonrasında göreve gelen Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının yerine kayyum atanması seçmen iradesini yok saymaktır.

    Kendi gücünü sandıktan aldığını, söylerken; kendisinden olmayan seçilmişleri, hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle hapse atan, görevden alan bu iktidarın, ülkenin hem bugününe hem de geleceğine yıkıcı zararlar verdiği, herkes tarafından görülmelidir.

    Yaşanan bu hukuksuzluğu, bu keyfiliği kabul etmiyoruz.

    Saygılarımızla
    ODTÜ Mezunları Derneği

  • 17 Ağustos Depreminin 20. Yılında

    17 Ağustos 1999’dan bugüne 20 yıl geçmesine rağmen afete dayanıklı, nitelikli yapı stoğu için kayda değer hiçbir adım atılmadı. Aksine, ardı ardına çıkarılan imar barışı olarak adlandırılan imar afları ile bilime aykırı yapılaşma, kentleşme adeta teşvik edildi.

    Benzer felaketleri yaşamamak, depreme hazırlıklı olmak için bir an önce; deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini unutmadan, bilime ve hukuka uygun yapılaşma yolunda gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz.

    Bundan 20 yıl önce kaybettiğimiz canlarımızı, dostlarımızı saygıyla anıyoruz.

    Saygılarımızla,
    ODTÜ Mezunları Derneği

     

  • Gezi Şimdi Kazdağları’dır

    Gezi için “Bu daha başlangıç demiştik” şimdi Kazdağları’nda devam ediyor, edecek!

    Anımsayın bundan tam altı yıl önce, “yetti bee” deyip sokağa döküldüğümüz, omuz omuza verip zorbaların sadece barikatlarını değil, dikta hayallerini de yıktığımız bir destandı.

    Gezi ruhu şimdi Kazdağları’nda.

    Yıllardır sürdürülen vurgun ve talan politikaları sonucu ülkede satılabilecek ne varsa emperyalistlerin sömürüsüne açan siyasal iktidar güzel ülkemizin altını üstünü yağmalatmaya devam ediyor.

    Bergama’dan Fatsa’ya, Hasankeyf’ten Cerattepe’ye, Bakırtepe’den Salda Gölü’ne dek tüm ülkeye yayılan yağma hareketi şimdi Edremit körfezinde Kazdağları’na yöneldi.

    Bölgede 2000’li yıllarda başlayan madencilik baskısı, bugün Türkiye’nin doğal ormanlarının olduğu Kazdağları’nın ormanlarını, yaban hayatını, yaşamı tehdit eder hale gelmiştir.

    Geleceğimizin garantisi doğal varlıklarımız, toprağımız, akarsularımız, dağlarımız, tarım alanlarımız, kıyılarımız ulusal ve uluslararası sermayenin çıkarları için geri dönüşü olamayacak şekilde talan edilmektedir.

    Antik çağların “İda Dağı”, oksijen deposu olarak bilinen Kazdağları, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı ve Edremit Körfezi ile çevrelenen Biga Yarımadası’nın deniz, kıyı, akarsu, orman, dağ ekosistemleri ile iç içe geçmiş zeytinlikler ve kırsal yaşam biçiminin yüzyıllardır oluşturduğu ekosistemler bütününün bir parçasıdır.

    Kazdağları’nın da içerisinde yer aldığı ekosistemin parçası olan Kirazlı Balaban Tepesi’nde bulunan altın madeni tüm bölge için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

    Madenden çıkartılan altının ayrıştırılmasında kullanılacak siyanür bölgenin doğası, canlı varlığı ve su kaynakları açısından ölümcül risk taşımaktadır. Madenin bulunduğu tepe, Çanakkale’nin tek su kaynağı durumundaki Atikhisar Barajı havzasında yer almaktadır. Bu baraja herhangi biçimde siyanür bulaşması, insan sağlığı açısından öngörülemez sonuçlar doğuracaktır.

    Tam da bu nedenle binlerce insan “Gezi ruhu” ile Kazdağları’nda.

    Ülkemize, suyumuza, toprağımıza sahip çıkmak için,

    Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için,

    Zorbaların sömürüsüne karşı çıkmak için

    Kazdağları’na sahip çıkacağız.

    Kavaklık’tan Kazdağları’na selam götüreceğiz.

    Yalnız olmadığımızı, milyonlar olduğumuzu, haklı olduğumuzu ve de güçlü olduğumuzu biliyoruz.

    İşte bu yüzden Gezi başlangıçtı Ve Kazdağları’nda devam ediyor.

    Ve devam edecek taa ki zorbaların düzeni yıkılana dek.

     

    Saygılarımızla,

    ODTÜ Mezunları Derneği

  • ODTÜ REKTÖRÜNE ÇAĞRIMIZDIR

    ODTÜ REKTÖRÜNE ÇAĞRIMIZDIR,

    Bugün 02 Ağustos 2019 79. gününe giren KAVAKLIK direnişini bir kez daha saygıyla selamlıyoruz.

    Öğrencisiyle, öğretim elemanıyla, mezunuyla, çalışanıyla, üniversitesiyle bütün olan, ülkemizin aydınlık, özgürlükçü, demokratik, bağımsızlık hedeflerinin öncüsü ODTÜ bir kez daha ayağa kalktı.

    Bu sürecin başından itibaren öğrenciler, akademisyenler ve çalışanlar ile birlikte ODTÜ ailesi olarak haksızlığa, hukuksuzluğa karşı çıkıldı.

    KAVAKLIK direnişi gösterdi ki; hukuka aykırı olarak ODTÜ’de KYK yurdu yapılamaz.

    ODTÜ’de ODTÜ’lülere sormadan, oldubitti ile bir şey yapmanın mümkün olmadığı kanıtlandı.

    ODTÜ’de kampüs bütünlüğünü bozacak her türlü girişimin başarısız olduğu ve olacağı görüldü.

    Gelinen noktada;

    KYK protokolü iptal edilmeli,

    ODTÜ Bileşenlerinin katılımı ile yapılacak çalışma ve tartışmalar sonucu yurt yapılacak alan belirlenmelidir.

    Biz ODTÜ Mezun Dernekleri Konseyi olarak;

    Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının önerisini de değerlendirerek ODTÜ’nün yurt sorununu da öğrenci, öğretim üyesi, çalışanlar ile birlikte çözeceğiz.

    Sayın Rektör’ün de bu çağrıya kulak vermesini ve kampanyanın başlayabilmesi için ODTÜ bileşenlerinin belirleyeceği alanı yurt yapmak üzere tarafımıza tahsis etmesini talep ediyoruz.

    ODTÜ Bileşenleri, Demokratik Kitle Örgütleri, meslek örgütleri ve güzel ülkemizin tüm aydın insanlarını başlatacağımız kampanyayı desteklemeye davet ediyoruz.

    ODTÜ hakkında karar verme hakkı ODTÜ’lülerindir.

     

    ODTÜ MEZUNLARI KONSEYİ

     

    KONSEY Üyeleri:

    ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    ODTÜ BURSA MEZUNLARI DERNEĞİ

    ODTÜ EGE MEZUNLARI DERNEĞİ

    ODTÜ MEZUNLARI GAZİANTEP DERNEĞİ

    ADANA ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    ANTALYA ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    ESKİŞEHİR ve ÇEVRESİ ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    İSTANBUL ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    KAYSERİ ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    KIBRIS ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    KOCAELİ ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    MERSİN ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

    SAMSUN ODTÜ MEZUNLARI DERNEĞİ

Başa dön tuşu

Değerli Üyelerimiz,

Derneğimize bağışlarınızı bekliyoruz.

DERNEK İŞ BANKASI BAĞIŞ HESAPLARI 

İŞ BANKASI ODTÜ ŞUBESİ

TL HESABI

HESAP ADI: ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MEZUNLARI DERNEĞİ

IBAN: TR63 0006 4000 0014 2291 4222 59

USD HESABI

HESAP ADI: ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MEZUNLARI DERNEĞİ

IBAN: TR39 0006 4000 0024 2293 7971 49

EURO HESABI

HESAP ADI: ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MEZUNLARI DERNEĞİ

IBAN: TR98 0006 4000 0024 2293 7971 54

SWİFT KODU: ISBKTRISXXX

Önemli Not: Açıklama bölümüne sadece DERNEK BAĞIŞI ve İLETİŞİM BİLGİSİ yazılması gerekmektedir.

Saygılarımızla,

ODTÜ Mezunları Derneği

Yönetim Kurulu